19 Aralık 2018 Çarşamba

ERSAĞ DOĞAL VE BİTKİSEL ÜRÜNLER


MUHAKKAK OKUMALISINİZ!!!

Anne olmaya karar verdikten sonra yediklerimiz ve içtiklerimizin yanında kullandığımız tüm ürünlere de dikkat etmemiz gerekir. Kullandığınız diş macunu, parfüm, şampuan, deterjan, sabun gibi birçok ürün vasıtasıyla vücudumuza yaklaşık 80 bin kimyasal giriyor ve her yıl bu maddelere yüzlercesi ekleniyor.

Her geçen gün yapılan bilimsel çalışmalarda da bu kimyasalların verdiği zararlar açıklanıyor. Bu nedenle en kısa zamanda zararlı kimyasalları hayatımızdan ‘olabildiğince’ çıkarmamız gerekmektedir. Cildimiz en büyük ve en hassas organlarımızdan biri. Ağız yolu ile alınan kimyasalın bir kısmı boşaltım sistemi vasıtasıyla atılırken deri yolu ile alınanlar direkt kana karışıyor. Normalde vücuttan atılması beklenen birçok madde de sık kullanım sonucu karaciğer, böbrek ve yağ tabakasında birikiyor.
Bebeklerin vücut savunma sistemleri tam gelişmediğinden, yetişkinlere göre kimyasallardan daha çok etkileniyorlar. Bu nedenle onlar için kullandığımız ürünleri seçerken daha hassas olmalıyız. Sadece doğduğunda değil maalesef bebeklerin zararlı kimyasallara maruz kalması anne karnında başlıyor. Anne karnında bebek kordonundan alınan kan örneğinde 400 e yakın zararlı kimyasal tespit ediliyor.

Hamileyken kullandığımız diş macunun içinde bulunan Triclosan maddesi üzerinde, Florida Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre; bu maddenin anne karnındaki bebeğin yeterli oksijeni almasına engel olduğu ve bunun da bebeklerin beyinlerinde hasara yol açtığı tespit edildi.
Diş macunlarında dişleri koruma amaçlı kullanılan Fluorid, National Research Council (NRC) Uluslararası Araştırma Konsey’inin açıklamasına göre; yutulması durumunda beyin ve kemiklere zarar verebileceğini açıklamıştır. Bu nedenle özellikle diş macununu yutup yutmadığından emin olamadığımız çocuklarda Fluorid içermeyen ürünler tercih edilmelidir.
Diethanolamin (DEA), Laboratuvar hayvanlarında yapılan incelemelerde beyin hasarına neden olduğu tespit edilmiş, hamile hayvanların yavrularında da hasara neden olduğu görülmüştür.

Doğduktan sonrada bebeğin cildini korumak için ilk kullandığımız ürün bebek yağlarıdır. Marketlerden, eczanelerden alınan bebek yağları petrolden elde edilen bir yağdır ve bebeğin cildinin nefes almasını engeller. Yine bebeklerde sık kullanılan talk pudraları doğal olsalar da içinde asbest lifleri (kansorejen) bulunabiliyor. Avustralya’daki Melborn Üniversitesi’nde yapılan çalışmada bu liflerin yumurtalık kanserinin oluşumunu artırdığı sonucuna varılmıştır. Uzmanlara göre; özellikle bebeklerde ve çocuklarda asla kullanılmamalıdır. Bu ürünün doğal alternatifi ise mısır nişastası; pudrayla aynı sonucu veriyor.

Bebeğin bakımından sorumlu olan özellikle annelerin; “O kanserojen, bu doğal değil. Hangi birinden kaçacağız ki?
Boşuna çabalamanın anlamı yok” dememeleri lazım. Elbette ki kimyasalların olmadığı bir dünyada yasamamız mümkün değil. Ama zararsız, doğal alternatifler varken minicik bedenleri kimyasalların etkisine maruz bırakmak doğru değil.
Unutmayın ki, çocuklarımız bizim bakımınıza muhtaç ve savunmasız…

ERSAĞ ÜYESİ OLARAK SİZDE YENİ NESİL TEMİZLİK VE KOZMETİK ÜRÜNLERİNE UYGUN FİYATLARLA SAHİP OLABİLİRSİNİZ

WATSAPP DESTEK İÇİN ANA SAYFADAKİ LİNKİ TIKLAYIN

ÜYELİK İÇİN ANA SAYFAMDAKİ ÜYELİK LİNKİNİ TIKLAYINIZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder